Trump'ın Gümrük Tarifesi Hamleleri: Yeni Dönemde Zorlu Bir Başlangıç
2 Nisan'da Donald Trump, 5 Nisan'da yürürlüğe girmek üzere tüm ithalatta %10'luk bir "temel tarife" açıkladı ve 9 Nisan'dan itibaren ABD ile ticaret fazlası olan ülkelere daha yüksek tarifeler uygulanacak. Bu kapsamda bazı ülkeler için belirlenen ek tarifeler aşağıdaki gibidir:
- Çin: 34
- Avrupa Birliği (AB): %20
- Güney Kore: %25
- Japonya: 24
- Tayvan: 32
AB'den Misilleme: 26 Milyar Avroluk Tarife Paketi
9 Nisan'da Avrupa Birliği üye ülkeleri, ABD'nin AB'den ithal ettiği çelik ve alüminyuma uyguladığı %25 oranındaki gümrük vergisine karşılık olarak, ABD'den ithal edilen 26 milyar Avro değerindeki badem, portakal suyu, kümes hayvanları, soya fasulyesi, tütün, yat, çelik ve alüminyum gibi çeşitli ürünlere %25 oranında misilleme gümrük vergisi uygulanmasını onayladı.
Müzakere Süreci ve 90 Günlük Duraklama
Hem iç kamuoyundan hem de alıcı ülkelerden gelen güçlü tepkiler üzerine Trump yönetimi gümrük tarifeleri müzakerelerine 90 günlük geçici bir ara verdi. Bu süre zarfında tüm tarifeler karşılıklı olarak %10'da sabitlendi.
AB'nin Müdahalesi ve Diplomasi Mesajı Misillemeler Askıya Alındı
ABD'nin gümrük vergileri konusunda geri adım atmasının ardından Avrupa Birliği misilleme tedbirlerini 90 gün süreyle askıya aldı. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen X'te yaptığı açıklamada şunları söyledi
"Başkan Trump'ın gümrük vergilerini geçici olarak durdurma kararını memnuniyetle karşılıyorum. Bu, küresel ekonomiyi istikrara kavuşturmak için önemli bir adımdır. Ticaret ve tedarik zincirlerinin düzgün işleyebilmesi için açık ve öngörülebilir koşullar şarttır. Gümrük tarifeleri sadece işletmelere ve tüketicilere zarar veren bir vergilendirme aracıdır. İşte bu nedenle Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında sıfır gümrük tarifeli bir ticaret anlaşmasını sürekli olarak savundum."

Ticari İlişkilerin Durumu: Gerginlik ve İyimserlik Yan Yana
Trump'ın "karşılıklı ticaret yaklaşımı" kapsamında uyguladığı agresif gümrük vergileri, küresel ticaret ortaklarıyla gerginliklere ve hızla gelişen misilleme önlemlerine yol açtı. Ancak bazı sektörlerde geçici muafiyetler tanınarak taraflar arasında müzakere sinyali verilmiştir. Devam eden müzakereler ışığında, karşılıklı kabul edilebilir ve makul bir çözüm mümkün görünmektedir.
Özetle, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği arasındaki ticari ilişkilerde tansiyon yüksek seyretmeye devam ederken, diplomatik çözüm arayışları da aktif bir şekilde sürmektedir. Önümüzdeki haftalarda gerçekleşecek görüşmeler transatlantik ticaretin geleceği açısından belirleyici olacak.