Gerilim Neden Ortaya Çıktı?
JPMorgan ve Strategy (eski adıyla MicroStrategy, MSTR) arasında ortaya çıkan gerilim, aslında tek bir raporun değil, son birkaç yıldır gelişen yapısal bir tartışmanın görünür bir tezahürüdür. JPMorgan analistlerinin ana argümanı, Strategy'nin bilanço yapısının artık klasik "yazılım şirketi" tanımına uymadığıdır. Şirketin faaliyet gelirleri nispeten sınırlı kalırken, piyasa değeri ve bilanço risklerinin Bitcoin fiyatına aşırı bağımlılığı, endeks sağlayıcıları tarafından kullanılan sektör ve iş modeli sınıflandırmalarıyla çelişmektedir. Bu nedenle JPMorgan, Strategy'nin MSCI USA ve Nasdaq-100 gibi büyük pasif fonlardaki konumunun sorgulanabileceğini ve hatta hariç tutulma olasılığının gündeme gelebileceğini vurguladı.
Burada kritik faktör, endekslerden çıkarılmanın sadece "itibar" meselesi olmamasıdır. MSCI ve Nasdaq gibi endeksleri takip eden çok büyük pasif fonlar vardır ve bu fonlar endeks değişikliklerini otomatik olarak uygulamak zorundadır. Strategy bu endekslerden çıkarılırsa, bu fonlar MSTR hisselerini satmak zorunda kalacaklar. Bu, JPMorgan'ın "zorunlu satış" olarak adlandırdığı mekanizmanın tam olarak aynısıdır: isteğe bağlı olmayan, mekanik, yüksek hacimli satışlar. Böyle bir senaryoda, MSTR hisselerinde keskin düşüşler yaşanması muhtemel görünüyor. Strategy'nin bilançosu büyük ölçüde Bitcoin'e bağlı olduğundan, hisselerinin keskin satışlarının psikolojik ve likidite kanalları aracılığıyla Bitcoin piyasası üzerinde de baskı yaratabileceği savunuluyor. Tartışmanın bu kadar büyümesi için bir neden de zamanlamadır.
Bitcoin fiyatındaki son dönemdeki zayıflık ve bu zayıflığın MSTR hisselerine yansıması, JPMorgan raporunu daha "inandırıcı" hale getirmiş ve daha hassas bir piyasa bağlamında temellendirmiştir. Bu tür uyarılar, yükselen bir Bitcoin piyasasında daha kolay göz ardı edilebilirken, bu senaryolar düşüş veya yatay hareket dönemlerinde yatırımcı psikolojisi üzerinde çok daha güçlü bir etkiye sahiptir. Bu durum, söylentilerin hızla yayılmasına ve risk algısının artmasına neden olmuştur. Ancak Michael Saylor, bu eleştirileri temelden reddetmektedir. Saylor, Strategy'nin hala bir operasyonel yazılım şirketi olduğunu ve Bitcoin'in şirketin bilançosunda "stratejik rezerv" ve uzun vadeli sermaye aracı olduğunu savunuyor. Ona göre, endeks sağlayıcılarının bir şirketi nasıl sınıflandırdığı, şirketin ekonomik gerçekliğini değiştirmez. Ayrıca Saylor, endekslerden çıkarılmanın kısa vadeli dalgalanmalara yol açabileceğini kabul etmekle birlikte, bunun şirketin uzun vadeli stratejisini bozmayacağına inanıyor. Bu nedenle, Strategy'nin yönetimi MSCI ve benzeri kurumlarla iletişimi sürdürerek, şirketin iş modelinin doğru anlaşılmasını sağlamak için lobi faaliyetleri yürütüyor ve mücadele ediyor. Ancak Strategy'nin attığı adımlar, bu eleştirilerin tamamen "önemsiz" olarak değerlendirilmediğini de gösteriyor. Şirket son zamanlarda kendisini sadece bir Bitcoin sahibi olarak değil, Bitcoin tabanlı finansal araçlar, borçlanma ve sermaye piyasası ürünleri geliştiren aktif bir bilanço yöneticisi olarak konumlandırmaya çalışıyor. Bu yaklaşım, "sadece bir Bitcoin sahibi" olduğu algısını zayıflatmayı ve endeks sağlayıcılarının gözünde daha karmaşık, çok boyutlu bir şirket profili çizmeyi amaçlıyor.
MSCI ile görüşmeler
Saylor, tartışmalar sırasında üç ana noktaya odaklanmış görünüyor.
- Stratejinin hala bir operasyonel yazılım şirketi olmasına vurgu yapılıyor. Şirketin kurumsal yazılım ürünleri, lisans gelirleri ve müşteri tabanı korunuyor; Bitcoin, bir yedek faaliyet olarak değil, bilançoda tutulan stratejik bir rezerv olarak sunuluyor. Saylor, MSCI'ye "Bitcoin alımı ana faaliyet değildir" argümanını tutarlı bir şekilde ileri sürüyor.
- Bitcoin'in muhasebe ve ekonomik rolü. Saylor, Bitcoin'i pasif bir spekülatif varlık olarak değil, uzun vadeli sermaye koruma aracı ve bilanço optimizasyon unsuru olarak çerçevelendiriyor. MSCI'nin bakış açısına göre sorun, şirketin değerinin büyük bir kısmının Bitcoin fiyatına bağımlı hale gelmiş olmasıdır. Saylor, bu bağımlılığı otomatik olarak hariç tutma nedeni olarak kabul etmemeleri gerektiğini, yani "yüksek volatilite = endeksden hariç tutma" olduğunu savunuyor. Bildirildiğine göre, emtia fiyatlarına veya faiz oranlarına karşı yüksek duyarlılığa sahip diğer endeks şirketlerini örnek olarak gösteriyor.
- Strateji MSCI'dan çıkarılırsa, bu durumun bilançolarında yüksek düzeyde dijital varlıklar, emtialar veya alternatif rezervler bulunan diğer şirketler için kapı açabileceği yönünde argümanlar öne sürülüyor. Saylor, bunun MSCI için istenmeyen bir "standart değişikliği" yaratabileceğini ve endekslerin yenilikçi sermaye yapılarından kopma riskini beraberinde getirebileceğini savunuyor. Endeksler sadece finansal değil, kurumsal yatırım normlarını da belirlediğinden, bu MSCI için teknik olduğu kadar politik bir tartışma da.
Sonuç
Endeks sağlayıcılarının şirket sınıflandırmalarını gözden geçirmesi, özellikle pasif fonların piyasadaki ağırlığı göz önüne alındığında, finansal sonuçlar doğurabilecek bir süreçtir. Yüksek piyasa değerine sahip ve volatilitesi zaten Bitcoin'e bağlı olan Strategy gibi bir şirket için, böyle bir gözden geçirme kısa vadede hisse fiyatı üzerinde baskı yaratma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle, JPMorgan'ın "zorunlu satış" senaryosu teknik olarak mümkündür ve tamamen göz ardı edilebilecek bir risk değildir.
Ancak, bu sürecin otomatik olarak yeni ve yaygın bir sistemik krize yol açacağını söylemek için henüz çok erken. MSCI, onu kaldırmak için kesin bir karar vermedi ve endeks sağlayıcıları genellikle ani ve tekil kararlar vermektense uzun değerlendirme süreçlerini tercih ediyor. Dahası, Strategy'nin endekslerden çıkarılması bile Bitcoin piyasasında zincirleme bir çöküşe yol açmayabilir; daha çok kısa vadeli volatilite, algı bozulması ve riskten kaçınma davranışı olarak ortaya çıkması daha olasıdır.
Sorumluluk Reddi
Bu içerik yalnızca bilgilendirme ve analiz amaçlıdır. Yatırım tavsiyesi, finansal tavsiye veya menkul kıymet veya dijital varlık alım satımına yönelik bir öneri değildir. Analiz, piyasa yapısı, kurumsal araştırmaların yorumları ve yazım tarihi itibarıyla kamuya açık bilgilerin tartışılmasıdır. Endeks dahil etme veya hariç tutma kararları, endeks sağlayıcıları tarafından bağımsız olarak alınır ve önceden haber verilmeksizin değiştirilebilir. Kripto para birimleriyle ilgili hisse senetleri, kaldıraç, piyasa duyarlılığı, düzenleyici gelişmeler ve genel piyasa likiditesi nedeniyle daha volatildir. Okuyucular kendi durum değerlendirmelerini yapmalı ve nitelikli finans uzmanlarına danışmalıdır.
JP Morgan makaleleri için buraya tıklayın.
JP Morgan'dan Kripto Teminat Hamlesi
JP Morgan Tahmini: Stablecoin Faturaları Altında Tether'in Olası Stratejisi